Büyükada'nın En Konforlu Oteli +90 (216) 382 16 28
Türkçe

tr

Dil Seçimi

Dil Seçimi

Büyükada Rum Yetimhanesi Tarihi

Büyükada Rum Yetimhanesi Ne Zaman Yapıldı?

Büyükada Rum Yetimhanesi, İstanbul’un Büyükada’sında, Hristos Tepesi’nde yer alır. Gölgesinde huzur bulacağınız Büyükada Rum Yetimhanesi, mimarisiyle olduğu kadar, geçmişteki dramları ve umutları da anlatıyor.  Bu tarihi yapının hikayesi oldukça eskilere dayanır. Fransız mimar Alexandre Vallaury, binayı aslında otel ve kumarhane olarak inşa etmeyi planlamıştı. Ancak Osmanlı yönetimi, bu amaçla kullanılmasına izin vermedi. Bu nedenle binanın kullanım amacı değişti.

Bundan sonra Rum Yetimhanesi hikayesi başladı. Bina, zengin bir Rum ailesi tarafından satın alındı. Aile, bu yapıyı Rum Ortodoks Patrikhanesi’ne bağışladı. Böylece bina yetimhane olarak kullanılmaya başlandı. İlk olarak, Osmanlı döneminde 1903 yılında resmi kapılarını açtı. Böylelikle Büyükada Rum Yetimhanesi tarihi başlamış oldu. Büyükada tarihi içerisinde önemli yeri olan bu yapının detaylarına bakacak olursak:

[widget-134]

Büyükada Rum Yetimhanesinin Tarihi Nedir?

Bugün terk edilmiş olan Büyükada Rum Yetimhanesi eski haliyle, adanın en derin sırlarını ve geçmişin izlerini saklayan bir yapı olarak dikkat çekiyor. Büyükada Rum Yetimhanesi’nin ihtişamlı yapısı, adanın en etkileyici simgelerinden biri olarak tarih ve mimarinin kesişim noktasını oluşturuyor. Yetimhanenin zaman içerisindeki değişimi ise bu binaya birçok farklı anlam kazandırdı. Rum yetimlere sıcak bir yuva ve eğitim yeri haline gelen Rum Yetimhanesi dönemin ihtiyaçlarına yanıt verecek şekilde düzenlendi. Burada kimsesiz Rum çocukları barındırıldı. Yıllar içinde binada bir kütüphane, okul ve çeşitli meslek atölyeleri kuruldu. Kullanım amaçları zaman içerisinde değişse de binanın geçmişi Büyükada’nın ve Osmanlı tarihinin önemli bir parçası oldu. Büyükada gezilecek yerler arasında günümüzde ilk sırada olan bu yapı, bu eşsiz tarihi ile konuklarını büyülemeye devam etmektedir.

Büyükada Rum Yetimhanesi Eski Hali: Tarihsel Rolü ve Kullanım Amaçları

Büyükada Rum yetimhanesi eski hali incelendiğinde içerisinde 206 adet oda, kocaman bir mutfak ve öğrencilerin ders çalışabilecekleri bir kütüphane gibi birçok farklı alanı mevcut olduğu fark edilmektedir. Büyükada Rum Yetimhanesi eski haliyle, bir zamanlar ne kadar görkemli ve etkileyici bir yapıya sahip olduğunu gözler önüne seriyor. Yetimhane daha sonrasında 1.Dünya Savaşı sırasında Askeri Mektebi’ne kapılarını açmış ve onların burada konaklamasını sağlamıştır. Sonrasında ise işgal kuvvetler tarafından Büyükada’ya gönderilen Rum göçmenlerin burada yaşadığı söylenmektedir. Yetimhanenin terkedilmiş duvarları, zamanla silinmiş ancak hala yankılarını duyabileceğiniz bir geçmişin izlerini barındırıyor. Büyükada Müzesi içerisinde de yetimhaneye dair bilgiler bulunuyor.

Büyükada’daki Kimsesiz Çocukların Heybeliada’ya Yolculuğu

Rum Yetimhanesi hikayesi, sadece bir yapının değil, aynı zamanda bir dönemin dramını ve direncini anlatan derin bir efsanedir. Yetimhanede kalan bu küçük yüreklerin yerlerinden edilişi ise gayet hüzünlü bir şekilde gerçekleşiyor. Yüzyılların hikayelerini içinde barındıran o eski yetimhane artık 1.Dünya Savaşı’nın etkisi altında kalıyor. O saatten sonra ise kimsesiz çocukların coşkulu, neşeli oyun sesleri kendini savaşın soğuk kollarına bırakıyor. Bu karanlık günlerde burada kalan çocuklar artık Heybeliada’da bir yetimhaneye taşınmak zorunda kalıyorlar.

Büyükada Rum Yetimhanesinin Askeri Kışlaya Dönüşümü

Bu tarihi yapının arasında gezdiğinizde, Rum Yetimhanesi hikayesi size sadece taşlardan değil, duvarlardan yankılanan bir acı ve umut hikayesi olarak ulaşır. Çocukların oyun alanı olmaktan çıkan bu yetimhane artık askeri bir kışlaya dönüşmüştür. Bununla da sınırlı kalmayıp sonrasında adaya başka bir dalga vurmuş ve işgal kuvvetleri Rum göçmenlerini bu adaya göndermişlerdir. Uzaklarda olan savaşlar bu insanları derinden etkilemiş ve onların kaçış yollarından biri de Büyükada olmuştur. Rum Yetimhanesi ise onlara kollarını açarak şefkat göstermiştir.

Rum Yetimhanesi Hikayesi: Savaşın Zorlu Şartları

Savaş yılları sadece savaşa katılanları değil, tüm insanlığın şartlarını zorluyordu. Rum Yetimhanesinin kullanılmaz duruma gelmesinin başlangıcı da bu zorlu şartlardan kaynaklanıyordu. Rus mülteciler bir gün kışın keskin soğuğu altında titrerken bu soğuğu yok etmek için ateş yakmayı düşündüler. Kaldıkları binanın ahşap kapılarını tek tek yaktılar. Sobaya atılan her tahta parçası orada kalan miniklerin anılarından bir parça taşıyordu. Savaşın, göçün, çaresizliğin bir aynası olan bu Rum Yetimhanesi artık çocukların yuvası değildi. Büyük alevlerin içerisinde yanıp kül olan bu bina kısa zamanda bir harabeye dönüşmüştü. Büyükada’nın tarihi sessizce bu binanın duvarlarında yankılanıyordu. Bir zamanlar çocukların hayata tutunma mücadelesine ev sahipliği yapan Rum Yetimhanesi hikayesi, bugün sessizce tarihe tanıklık ediyor. Büyükada'da görülmesi gereken yerler arasında bu tarihin izi mutlaka yer alıyor.

Büyükada Rum Yetimhanesi: Dünya Çapında Bir Ün

Rum Yetimhanesinin tamamen kapatılması 1964 yılına dayanmaktadır. Bina kendi kaderine terk edilmiş ve 2010 yılında ise Fener Rum Patrikhanesi’ne iade edilmiştir. Bu yetimhanenin ülkemiz için önemli bir değer olduğunu bilsek de Avrupa’da da tanınan bir bina olduğunu söyleyebiliriz. Heybetli görüntüsü ve ahşap yapısı ise Büyükada Rum Yetimhanesi Avrupa’nın en büyük dünyanın ise ikinci en büyük ahşap yapısı olarak kabul edilmiştir.

NOT: Büyükada Rum Yetimhanesi açık mı diye merak edenler, orayı ziyaret etmek isteyenler olabilir. Burası Büyükada’yı gezerken kesinlikle görmeniz gereken binalar arasında bulunuyor. Fakat henüz restore edilmediği için içerisini görmeniz mümkün değil. Ancak Büyükada’nın kalbi olan bu yetimhaneyi dışarıdan görünce bile tarihin acılı izlerini görebileceksiniz.

[widget-140]

Büyükada Rum Yetimhanesine Nasıl Gidilir?

Büyükada Rum Yetimhane'si tarihini merak ediyor ve burayı kendi gözlerinizle görmek istiyorsanız sizler için doğa manzaralı bir rota çizdik.  Büyükada Rum Yetimhanesi, İstanbul’un gözde adalarından Büyükada’da yer alan ve tarihi ile büyüleyen bir yapıdır. Avrupa’nın en büyük ahşap yapılarından biri olarak bilinen bu yetimhaneye ulaşmak hem kültürel bir yolculuk hem de keyifli bir ada gezisi anlamına gelir. İşte Büyükada Rum Yetimhanesi’ne ulaşım için izleyebileceğiniz adımlar:

1. İstanbul’dan Büyükada’ya Ulaşım

İstanbul’un farklı noktalarından Büyükada’ya ulaşım oldukça kolaydır. Beşiktaş, Kabataş, Kadıköy, Bostancı veya Eminönü iskelelerinden kalkan şehir hatları vapurları veya deniz motorları ile adaya ulaşabilirsiniz. Yolculuk süresi vapur tipine göre 1-1,5 saat arasında değişmektedir. Özellikle yaz aylarında kalabalık nedeniyle erken saatlerde yola çıkmanız önerilir.

2. Büyükada İskele ’den Rum Yetimhanesi ‘ne Gidiş

Büyükada iskelesine vardıktan sonra, Rum Yetimhanesi ‘ne gitmek için iki seçeneğiniz bulunur. İsterseniz 30 dakikalık bir yürüyüş ile isterseniz de iskeleden kiralayacağınız bisiklet ile Rum yetimhanesine varabilirsiniz. Ayrıca elektrikli araç da kullanabilirsiniz. Büyükada otelleri mevkiinde ilerleyerek Rum Yetimhanesi'ne çıkabilirsiniz. 

Büyükada Rum Yetimhanesi, sadece mimari yapısıyla değil, tarihi ve kültürel geçmişiyle de sizi derinden etkileyecek bir deneyim sunar. Büyükada’nın en etkileyici yapılarından biri olan Rum Yetimhanesi, hikayesi ile adeta zamanın ötesinden gelen bir ses gibi hafızalarda kalır. Keyifli bir ada gezisi planlayarak bu eşsiz yapıyı keşfedebilirsiniz!

Yorum Yap

Rezervasyon
Rezervasyon +90 (216) 382 16 28